неделя, 7 декември 2014 г.

Damla damla akan gözlerimi aldin yerine gülücükler koydun..

Yağmur yağan, seller akan bir günümde doğdun yüreğime,
Tıpkı bir gökkuşağı gibi...
Kapkara bir zamanımda ışık saçtın, renk kattın.
Tebessümüm oldun...
Damla damla akan gözlerimi aldın,
Yerine gülücükler koydun...
Kapatmışken umut kapılarımı
Yepyeni, Bembeyaz bir sayfa açtın gönlüme...
Her şey bitti derken yeniden başlattın.
Öldüm derken dirilttin.
Gün be gün solan gülü yeniden açtırdın.
Kışı silip baharı getirdin yüreğime.

събота, 6 декември 2014 г.

Hangi MASALIN nefesine SIGDIRIYORUM simdi SENI

Hatırlamaya çalışıyorum. Hatırlamaya çalıştıkça da kocaman bir boşluğun içine yuvarlanmış gibi oluyorum. Senden önce ne yapardım ben?!

Niye düşündükçe her şey bomboş ve anlamsız? Şaşırıyorum çünkü bir insanın hayatını bir başka insan birdenbire nasıl bu kadar değiştirebilir ki? Sen olmadan önce anlamsız mıydı hayatım? Değildi elbette. Belki de hayatıma seninle birlikte yüklenen anlam öncesinde yaşanan her şeyi silip götürdü ne dersin? Doymak bilmeyen bebeklerin 
annesini gözlemesi gibi gözlüyorum ben de seni. Sürekli senden gelecek bir haberi bekler durumdayım. Zamanı seninle nasıl geçireceğimi hayal eder durumdayım. Ne yaptın bana bilmiyorum. Aşksa aşk, sevdaysa sevda. Ama bu başka bir şey. Hani aşktan da üstün diyeceğim, o zaman da bir türk filminin kavuşamayan iki kahramanı gibi olacağız. Bu da değil... 

Senden önce nasıl mutlu olurdum ben? Neler sevindirirdi beni? Yine aynı kitapları okurdum, yine aynı müzikleri dinlerdim. Ama senden sonra sanki hayatımda ilk kez müzik dinliyormuşum gibi geliyor, ilk kez bir kitabı elimden bırakmadan her satırını beynime kazıyarak okuyorum sanki. Ansızın hayatıma girdin, o andan öncesi yok. Daha ne olduğunu anlayamadan birdenbire doldun içime. Teslimdim sana artık yüreğimle, bedenimle, beynimle, ruhumla teslimdim. Teslim olmaya da gönüllüydüm üstelik.

Varlığınla hayatımı değiştirmene seviniyorum ama bu beraberinde bir korkuyu da getiriyor. Senden öncesini hatırlamayan ben, sen gidersen ne yapacağım? Ya her şey tıpkı hayatıma girişin gibi ansızın yarım kalırsa? Sanki boğazına takılan bir lokma gibi... Şelalelerin arasında dolaşırken susuz kalmak gibi... Rüyanın en güzel yerinde uyanmak gibi... Gibi değil ta kendisi.

Gidersen ve yalnız kalırsam dünyaya ayak uydurmaya çalışan bir uzaylı gibi olacağım biliyorum. Her şey yabancı gelecek bana. Her şeyi yeniden öğreneceğim. Üstelik bir öğretmenim de olmayacak. Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Düşüncesi bile ruhumu karartıyor. 

Senden önce ne yapardım ben? Nasıl mutlu olurdum? Ya gidersen... Nasıl yaşarım ben senden sonra? Söylesene yar ne yaptın sen bana?

вторник, 28 октомври 2014 г.

Avuçlarımda Üşüyor Bütün Kelimeler...!

Sen Döndün de Ben Burda mıyım Yine?
Bıraktığın Günkü Gibi Buldun mu Beni Yerimde?
Duygularda Değil, Düşüncelerde Kaldın Sen.. Yarım Kalmışlarda...
Yaşanmamışlarda...
Acıtanlarda...
Sancıtanlarda...
Gerçeklerimde Değil, Düşlerimde Kaldın Sadece...
Görüp te Dokunamadığım...
Dokunup ta Tutamadığım...
Şimdi Git...!
Arkana Bile Bakma Ne Olur...
Sensizlikte Bir Şeyleri Kaybettim Ben...
Bütün Duygular Eskidiler...
İncindiler Sevdaya Dair...
Vazgeçtim Tüm Umutlardan...
Son Bakışın Kalmıştı, Her Damla Gözyaşımla Akıttım Gözlerimden...
Gidişinin Ayak Sesleri Yankılandı Kulaklarımda...
İşitmek İstemedim, Susturdum Onları da...
Taşıyamadım Yükünü Yokluğunun...
Nerede Olduğunu Bilmediğim Bir Durakta İndirdim Omuzlarımdan...

Şimdi Beni Bana Bırak...!
Sen ve Ben "Biz" Değiliz Artık...
Ayrı Hikayelerde, Ayrı Başlangıçları, Sonları Oynayacağız...
Ayrı Mutluluklarla Aydınlatıp Ruhumuzu, Ayrı Hüzünlerle Karanlıklara Boğacağız...

Şimdi Sus...!
Ne Geçmişe Ne Geleceğe Dair Tek Bir Kelime Etme...
Benim Yaptığım Gibi İçinden Konuş Sen de...
Sözlerin Önemi Kalmadı Artık...
Avuçlarımda Üşüyor Bütün Kelimeler...
Onlar Kırık!
Onlar Yarım!
Onlar Ertelenmiş...!!!

Her Gün İnkar Etmek Zorundayım Artık Yaşadığım Günü...
Yaşanmışlıkları Yok Saymalıyım, Biliyorum...
Susuyorum Kendimce...
Anılarım Birden Canlanıyor Sanıyorum, Oysa Anılarım Kaybolmuş...
Oysa Haykırışlarım Çoktan Kocaman Bir Sessizlik Olmuş...
İçinde Acılarım...
Taşıyamıyorum Şeffaf Acılarımı İşte...
Yolda, Bir Yerlerde Kalıyorum Öylece...
Susuyorum Yine...
Suskunluğum Acımın Gölgesi Oluyor...
Susuyorum...!
Susmak...
Kimi Zaman Sonsuz Gözyaşı Dolu Korkularla Bütünleşirmiş..
Susmak...
Senin İçin Ağladığım Her Saniyemde, Oluk Oluk Akmış Gözlerimden... 

Sus Sen de Ne Olur...!
Bu Sonsuz Yalnızlığımda Yalnız ve Yalnız ...!
Sus...!!!!!!!!

неделя, 26 октомври 2014 г.

Kalbimi Geride Bırakıp Gidiyorum...

Kalbimi Geride Bırakıp Gidiyorum...
Belki Şu An, Şu Saniye Ölüyorumdur...
Belki Bu Gece Son Uyuyuşum Olacak...
Belki Yarın Beni Bir Daha Görme İmkanı Bulamayacaksın...
Umrunda mı? 
Değil, Biliyorum, İşte Bunu Bildiğim İçin Gidiyorum...
Beni Sevmeyi Sana Öğretemem Ama Birini Sevmeyi Ben Senden Öğrendim... 
Ne Düşünüyorsun Ya da Ne Hissediyorsun Bilmiyorum Ama Ben Seni Seviyorum ve Bu Geçecek Gibi Görünmüyor... 
Bir Kaç Aşk, Bir Kaç Kadın, Bir Kaç Ten Kadar Geç Kalmışım Sana...
Neyse...
Seni Nefesinden Öpüyorum ve Ömrümü Ölüme Gelin Ediyorum...!

Senin Olmayan Birine Ne Söyleyebilirsin ki? 

Seni Seviyorum mu? 
Hadi Dedin Diyelim Ne Değişecek? 
Duyacak mı Senin Ona Söylediğin Sözleri? 
Hissedecek mi Gözlerinden Düşen Yaşları? 
Sen Ağladığında Yanacak mı Onun da Canı?
İnsan Bir Daha Hiç Dokunamayacağı Birine Umut Bağlar mı? 
Sever mi Onu Delicesine? 
Öper mi Rüyalarında Onu Dudaklarından? 
Her Şeyi Geçip Ufak Bir Gülümsemesini Özler mi? 
Ben Bir Daha Asla Benim Olmayacak Bir Adamı Sevdim, Sevdim İşte...!
Ben Asla Bana Gelmeyecek Birini Özledim, Özledim İşte...!
Sevmeyin...!
Sevince Hiçbir Şey Olmuyor Çünkü... 
Sen Seviyorsun Diye O da Seni Sevmiyor... 
Sen Onun Üzerine Hayaller Kurdun Diye O Gelip Hayallerini Gerçekleştirmiyor... 
Canın Yanıyor... 
Gitmez Dediğin Herkes Gibi O da Gidiyor...!

събота, 30 август 2014 г.

Bütün Bunları Göze Alabilen Sendin...

Aslında Ne Kadar Çok Şeyi Göze Almıştın Ama Farkında Değildin...
Beni Bir Daha Görmemeyi...
Elimi Tutmamayı...
Nefesimi Hissetmemeyi...
Sesimi Duymamayı...
Bütün Bunları Göze Alabilen Sendin...
Oysa Ben Hiçbir Zaman Göze Alamamıştım Sensizliği...

Şimdi Yabancılığın Yüreğimi Kanatan Bir Öyküdür ve Bu Öykünün İçinde Senden Sonra Yaşanan Her Güne Yazılmış Gözyaşları Gizlidir...
Şimdi Yabancılığın Beni Ordan Oraya Savuran Bir Türküdür...
Senin Duymadığın Benim Dilimden Düşmeyen Bir Türkü... 

Sevdamın Sesi Sessizliği Soluyor Şimdilerde...
Sözlerime Kilit, Ağzıma Mühür Vurdum Ama Yine de Susturamadım "Sen" Diye Atan Kalbimi... 

Anlatamıyorum Kendimi...
Bu Ne Anlamsızlık, Bu Ne Anlatılmazlık, Bu Çaresizlik Allah'ım...!
Oysa İçimde Dağlar Kadar Büyük Sevdan Yatıyor Ama Anlatamıyorum İşte...
Öyle Bir Hasretin Var ki, Öyle Bir Yalnızlığın Var ki İçimi Yakıyor Adeta...
Keşke Seni ve Aşk'ımı Anlatabilecek Bir Yol Olsaydı Ama Yok İşte!
Seni Ben Bile Anlatamazken Yazacaklarım Seni Ne Kadar Anlatabilir Bilemiyorum...


En Çocuk Ruh'umun En Deli Sevdasıydın...
Bilmediğim Bir Mevsimdi Yaşadığım...
Adı Güz Değil..
Sararmış Olsada Tüm Ağaçların Yaprakları Yoncalar Açmış Dört Yaprak Yollarımda...
Kırmızı Gül Kokusuydu Tattığım ve Karbeyazdı Tüm Bahçelerim...
Adı Bahar Değildi, Yaz Sıcağıydı Sevdanda Yaşadığım...
Yani Adı Kış Değildi...
Adını Bilmediğim Bir Mevsim ve Bilmediğim Bir Günüydü Ayların...
İçimde ki En Yetim Sevdaların En Delisiydi...
Yeniden Doğmaktı Ölüme En Yakın Bildiğim En Doğru, Gördüğüm En Gerçek Rüya'mdı...
Bilmediğim Bir Saatte Hep Bilmediğim Aynı Yerde Gelmene Mecbur Bırakılışımdı...
Biletsiz Seyehat Etmelerim Gibi Hep Bilmediğim Bir Yerde Bilmediğim Bir Saatte Beklemelerimdi...
İçimde ki En Çaresiz Korkularımın En Delisiydi...
Herşeyi Sevmekti Seni Bildiğimde, Dudak Arasında Sıkışıp Seninle Söylenmesi En Kolay Olandı...
Yüreğimin Sokak Başlarında Bekleyişlerim, En Ürkek Sarılışlarım, En Çok Sevmelerimde ki Utangaçlığımdı...
Adını Hala Hatırlamadığım Bir Şarkının Sözünde Olduğumdu...
Ve Bilmediğim Kadar Güzel, İçimde ki Duyguların En Delisiydi...
Şimdi Senden Çok Uzakta, Bilmediğim Bir Yerde, Bilmediğim Bir Saatte Seni Düşünüyorum Yalnız Kaldığımdan Beri...
Bilmediğim Kadar Sana Sevdim Herşeyi, Sana Özledim Hasretsiz Sevmeleri...
Güneşin En Koyu Gölgesinde, İçimde ki En Temiz Hasretimle Sana Sevdim Herşeyi...
Ve Bildiğim Tek Gerçeğimde İçimde ki Vurgun Özlemindi...
Adı Aşk'tı...!
Ve Aşk'ların En Delisiydi...!


Yazmakla Bitmez Sevdam...
Anlatsam da Anlayamazsın!
Nefesimsin, İçimsin, Yüreğimin Sesi, Sessizliğimin Sesisin...
Yazmakla, Seni Seviyorum Demekle Söylemekle Bitmez Sevdam...
Anlayamazsın!
Olmuyor İşte Olmuyor!
Yazmakla, Çizmekle, Özlemekle Olmuyor!
Bunlarla Bitmez, Bunlarla Sınırlı Değil Sevdam!
Göremezsin Anlayamazsın!
Sen Yokken Üşüyorum, Donuyorum Sensiz..
Titriyorum...!
Bedenim Yalnızlığınla Örtüşüyor...
Yine de Hayalini Kuruyorum Beraberliğimizin...
İçimi Isıtıyorsun, Can Veriyorsun, Ben Oluyorsun...
Anlayamazsın Göremezsin...
Üşümekle, Beklemekle, Hayal Kurmakla Bitmez Sevdam, Anlayamazsın!


Şimdi Korkmadan Çekinmeden Yazıyorum Seni...
Umudumu Yitirmeden Bekliyorum Seni...
Bir Sarılmayı, Sıcacık Gülüşü, Omzunda Yatmayı Hayal Ederek, Severek Hasretle Bekliyorum...
Seni Delice Sevdiğimi, Özlediğimi ve Beklediğimi Korkmadan Söylüyorum...!
Ve Hiçbir Şeyin Sevdamı Bitiremeyeceğini Sana Yine Yeniden Haykırıyorum Sevgili...!!!


Unutamadığım...
Adına Binlerce Satırlar Yazdığım...
Gelmeyeceğini Bile Bile Yollarına Baktığım, Gittiğin Günden Beri İyileşmek İstemiyorum, Mutlu Olmak İstemiyorum...

Biliyorum Gelmeyeceksin Ama Aldığım Her Nefes Şahidim Olsun ki Bekleyeceğim...
Biliyorum Sen Hiç Gelmeyeceksin, Biliyorum Sen Benim Seni Özlediğim Gibi Hiç Özlemeyeceksin...
Olsun Sevdiğim...
Sen Gelme Ben Yinede Bekleyeceğim...!


Aşk Diye Birşeyin Olmadığını Söylüyordum Hep, Varsa da Bitiyor Diyordum...
Sonra Gün Gelmişti Senin Aşk'ının Başka Olduğunu Hissetmeye Başlamıştım ve O Gün Gözlerine Baktığımda O Günün Bitmemesi İçin Yalvarmıştım Allah'a...
İşte Ben İçimde Bu Duyguları Yaşarken ve Seni Delicesine Özlerken Sen Bitirelim Dediğinde İçimde Aşk'a Karşı Kalan Son Umut Parçası da Kayboldu Artık...
Şu An Ayrılığın Üstünden Kaç Gün Geçti Bilmiyorum, Sanki Yıllar Geçti Gibi...
Buğulu Gözlerle Bakıyorum Artık Etrafa ve Sahte Tebessümlerle...
Aşk Diye Birşey Yok Dediğimde Yanılmışım Belki Ama Bitecek Dediğimde Haklıymışım...!

Herkesin Yalnızlığı Farklıydı...



Üstüme Üstüme Gelen Bu Şehirden, Kokusuna Senin Kokunun Karışmadığı Bir Şehre Doğru Yola Çıktım Dün Sabah...
Gözümü Kamaştıran Güneş Gözümden Öte Gidip Kalbime Vuramıyordu Bir Türlü...
Başımı Cama Dayayıp, Geçip Giden Ağaçlara, Yollara Daldım Bir Süre Başka Bir Şey Düşünmeden...
Sonra Uzağa Takıldı Gözlerim..
Çok Uzaklardan Hayal Meyal Seçilen Yüzlerce Ev Gözüküyordu İçlerinde Yüzlerce Hikayeyi Barındıran...
Belki Onlar da Gitmeye Hazırlanıyorlardı Ya da Ne Bileyim Onların da Canını Yakan Birileri Vardı, Söyleyemedikleri Vardı Kalplerinin En Kuytu Köşelerinde...
Birden Azalmaya Başlamıştı Yalnızlık Duygum...
Ama Fazla Uzun Sürmedi...
Benim Gibi Değildi Onlar...
Kimse Kimse Gibi Değildi...!
Herkesin Masalı Farklıydı, Kahramanları Farklıydı...
Birileri İçin Kahraman Olanlar Belki de Başkaları İçin Figuran Bile Değildi...!
Sonra Anladım Herkesin Yalnızlığı Farklıydı...
Benim Yalnızlığım Sensizlikti...
Belki de Bir Ömür Boyu Susmaya Mahkum Edecek Olan Bir Sensizlikti...
Kendime Baktım Sonra Dışardan, Kalbimden Uzak Durmaya Çalışarak Sadece Uzaktan Baktım...
Acaba Hangisi Daha Önemliydi Benim İçin...
Hangisine Katlanamazdım...
Hayatımda Olup Kalbimdekilerden Haberinin Olmamasına, O Kadar Yakınında Olup Söyleyemediklerimin Her Gün Bir Parçamı Eksiltmesine mi Yoksa Seni Tamamen Kaybetme İhtimalime mi...
Yollar yüzüme çarptıkça ben de çarptım kendime her seferinde..
Bir Türlü Cevabını Bulamadığım Bir Denklem Gibiydi...
Her İşlemin Sonunda Elimde Kalanlar Hep Yine Bilinmeyenler Oldu...
Neyle Çarpıp, Neye Bölsem, Karşıya Atıp Yalnız Bıraktığmda Yine Sonuca Varamıyordum...
Belki Senin Olduğun Şehirde Soru İşaretleri Vardır Sadece Aklımda Demiştim, Hani Gidersem Biraz Kafamı Dinlerim, Emin İlerlerim Yolumda, Bir Sonuca Varırım...
Ama Senin Olmadığın Bir Şehirde Bir Gün Nefes Almak Bile Ömrümden Bir Asır Çaldı...
Kafamı Değil Yine Kalbimi Dinledim...
Feryadı Sağır Edecekti Kulaklarımı...
Orda Bile Onlarca İnsanı Sana Benzetip Sonra Acıdım Kendime...
Önce Kendime Sonra da Senin Olmadığın Bu Şehre...
Ne Kadar Zavallıydı, Ne Kadar Yetim, Ne Kadar Sensiz...!


Seni Kalbime Gömdüm Gömeli Kelimeler Düğümleniyor Dilimde, Ardı Ardına Fırtınalar Kopuyor Beynimde...
Gidişinle Çıkan Fırtına Hala Dinmedi...
Yüreğim En Ufak Bir Kırgınlıkta Harabeler Bırakmaya Devam Ediyor...
Sen Gideli Ne İçimde ki Burukluklar Bitti, Ne de Çaresiz Bekleyişler...
Düşlediğim Birkaç Dilim Umut, Yarattığın Fırtına İle Esti Gitti...
Yüreğinin Aşk Bahçelerinde Aşk Oyunu Oynarken, En Güzel Hayalleri Kurarken, Gideceğini Bilmeden, Her Şeyden Habersizce Umutlu Yaşarken Esti Gitti Bir Aşk, Birkaç Dilim Umut...
Dalından Kopan Bir Yaprak Misali, Yerlerde Ezildi, Çürüdü Bu Yürek...
Şimdi Gam, Keder ve Bir Avuç Gözyaşı Var Ellerimde...
Günahları Bana Yükledin, Gecelerimin Kabusu Oldun, Yüreğimi Titrettin...
Ne Kaybettin Veya Ne Kazandın?
Söyle Şimdi Sen mi Yoksa Ben mi Bu Aşk'ın Ömrünü Tükettik?


Bir Aşk'a Tutunmak İstedim...
Kapanacaktı Hüzün Dolu Kapıların Tamamı ve Ömrümün En Derin Kahkahası Savuracaktım Rüzgara...
Rüzgar Beni Savuracaktı, Bense Rüzgarı...
Bir Aşk Ektim Gönül Tarlama...
Her Köşe Başında da Suladım, Solup Gitmesin Diye...
Mutlu Cümleler Kurdum ve Huzurlu An'lar Aldım Kendime...
Sonra Bir Mesajla İrkildim; ve Koşmaya Başladım Yalnızlığıma...
Mutsuzdum Artık...
Lakin; Tercihim Bu Değildi!
Belki de Bu Yüzdendir ki; Mantıksız Olan Aslında Aşk'tı...
Yine de Mutlu Bir Aşk Yazısı Yazmalıydı Ama Kalemim Yazmıyordu...
Kimbilir; Belki de Şiir Ustaların Dediği Gibiydi Herşey;
Yani; Mutlu Aşk Olmuyordu...

Kim Bilir Belki Birgün Bulabilirsin Beni...
















Bir İlkbahar Mevsiminde Tanıdı Seni Gönlüm...
Öyle Sessiz Öyle Sakin O Kadar Sevgi Doluydun ki Limanına Yanaşmadan Edemedi Yüreğim... 

Yüreğim Seni Öyle Benimsedi ki, Açtı Tüm Benliğini Sana...
Seni Sevmek Sonsuza Yürümek Gibi Bir Şeydi...
Anlatılmaz Yaşanırdın Sen... 

Kimselere Vermek İstemediğim, Bir Türlü Güvenemediğim Bir Kalbim Vardı Benim...
Sen Girdin Hayatıma Birden Bire Hiç Beklemediğim Bir Anda...
İzinsiz Bir Yolcu Gibiydin, Ben İse Birçok Zaferler Kazanmış ve Birçoğuna Geçit Vermemiş Bir Bekçi...
Karşı Koymak İstedim Diğerleri Gibi, Ama Bu Sefer Olmadı İşte Yapamadım, Durduramadım Seni...
Bir Şekilde Dokundun Kalbime Ben İstemeden...
Sonra Bir Çocuk Buldun Bende Daha Benim Bile Bilmediğim, Tanımadığım...
Saf, Tertemiz, Dürüst, Düşünmeden Hareket Eden, Yalan Nedir Bilmeyen ve Senden Başkasını Görmeyen Bir Çocuk...
Bu Çocuk Senindi ve Korkarım Senin Kollarında Büyümek İstiyordu...
Güvenebilirdin Ona Sarılabilirdin Sıkı Sıkı Zaten Gitmeyede Pek Niyeti Yoktu...
Oysa Sen Güvenmedin Ona Belki de Güvenmek İstemedin...
Sen Birden Bire Gittin ve Ben Başbaşa Kaldım O Çocukla...
Hırçın, İnatçı, Mızmız, Susmak Nedir Bilmeyen, Ağlayan Bir Çocuk Oldu Birden Bire...
Ve Ben Onunla Nasıl Başedeceğimi Bilmiyorum...
Bildiğim Tek Şey Vardı, O Seni Yanında İstiyor...
Şimdi Bir Hücredeyim...

Beni Burdan Çıkarmanın Anahtarı Sadece Sende, Senin Sesinde, Birkaç Sözünde...
Kim Bilir Belki Birgün Bulabilirsin Beni Buradan Çıkarabilecek Gücü İçinde...
Çıkarabilrsen Beni İşte O Zaman Hayal Olmaktan Kurtulur Aşk'ımız ve Belkide Yepyeni Bir Sayfada Tekrar Birbirmizin Oluruz...


Sen, Kelimelerim Başı, Sonu...
Gözlerimin Yaşı...
Yüreğimin Tatlı Sızısı...
Çocuksu Yüreğimin Masum Yanı...
Adını Sonsuzluk Koyduğum Adam!
Her Ne Kadar Ben Senden Uzak, Sen Bu Yürekten Uzak Olsanda Ben Sevgimi Taze ve Masum Tutacağım...
İzin Vermeyeceğim Uzağın Soğukluğuna...
Söz Verdim, Her Zaman Seni Yürekten Tutup Bırakmayacağıma...
Çünkü Bu Sevda Soğukluğun, Uzaklığın Bile Söndüremeyeceği Kadar Büyük...!
Sensizliği Düşleyemiyorum Bile...!
Bu Yürek Sana Öylesine Tutulmuş, Sarılmışki Artık Bırakamaz...
Her Ne Kadar Uzak Olsanda, Ben Seni Göremesem de, Her Şeye Rağmen, Her Zaman, Ne Olursa Olsun, Ebediyyen Sürecek Sevgim İle Seni Seveceğim...


Düştü Yine Yüreğim...
Bir Parçam Daha Sıyrıldı En Derinimden, Sol Yerimden...
Duymadı...
Çünkü Düştüğü Yerde Değildi Yüreği...!
Kaybettim!
Biraz Daha, Bir Kez Daha, Bir Daha Kaybettim...!


Ben Yüreğimdeki Aşk'la Sana Koşarken Sana Sunduğum Sadece Aşk'ım Değildi, Aşk'ımla Beraber Yüreğimi ve Ruh'umu da Sunmuştum...
Teslimdim Sana Yüreğimle, Teslimdim Sana Bedenimle, Ruh'umla Teslimdim Sana...
Büyük Mutlulukların Peşinde Değildim, Sadece Bir Hayalin Verdiği Bir Tutam Sevgiyi Yaşadım Seninle...
Hayatımında Her Gidişlerinde Yeni Acılar Bıraktın Bana...
Ama Bil ki; Senden Ayrı Olan, Ayrı Kalan Sadece Bedenim Yüreğim Değil...!
Ölümü Özlese de Bedenim, İsyan Etse de Hasrete Gözlerim, Hayalinle Sevişse de Yüreğim, Hasretin Yorganım Olup Kaplasa da Tüm Bedenimi Yaralı Bir Kuş Misali Kanadı Kırık Yorgun Bedenim...
Artık Ruh'um, Yüreğim, Bedenim Kaldıramıyor Reddedilmeyi...

Her Özleyenin Bir Özleneni de Var Sanırdım Ama Yanılmışım Yokmuş...!
Susmak Zorunda Kalmak, Susmak Zorunda Bırakılmak Ruh'uma Yorgunluk ve Yenilgi Hissi Veriyor...
Gürültülü Bir Sessizliğin İçindeyim...
Yüreğimde Bir Sessizlik Var Sadece Yaşananlardan Kalan, Birde Senden Bana Kalan Deli Gibi Acılarım...
Yokluğun İle Varlığın Arasında Sadece Ölüyorum Ötesi Yok İnan...! 

Ne içtiğim Sigaralar Dindiriyor Acılarımı Ne de Dinlediğim Şarkılar Teselli Veriyor Yüreğime...
Ben Gönlümün Karanlık Mahzenlerinde Sürgünündeyim...!

неделя, 24 август 2014 г.

Bu Yazabildiğim Son Yazım...

Bu Yazabildiğim Son Yazım...
Kırık Bir Aşk Hikayesini Buruk Bir Sevda Masalının Tüm Yıkıntılarını İçinde Taşır...
Artık Ne Özlem Duyuyorum Senli Günlere Ne de İsyan Ediyorum Kadere...
Bir Başkaldırmışlığın Asil Sessizliği Var Dizelerimde...
Okursan Değil Duyarsan Anlarsın...
Bu Satırlar Sana Değil Senin Korkaklığına Ağlyor...
Varlığınla Bıraktığın Derin Keder Rüzgarın Pencereden İçeri Getirdiği Yağmur Kokusunda Kendini Açık Eder...
Farkındayım Yaşadığım Karşı Konulmaz Bir Acı ve Keder...
Senin İçin Sana Çarpan Bu Yürek Artık Senli Anların Acı Bedelini Öder...
Sevgili...!
Merak Etmekten Kendimi Alamıyorum... 
Gerçekten Sevdin mi Beni?
Mesela Yolda El Ele Yürürken Kokum Sana Geldiğinde İçinde Bir Yerlerde Bir Sızı Oldu mu Hiç? 
Bunu Sakın Beddua Olarak Kabul Etme...
Çünkü Ben Bir Şey İstemiyorum Artık Senden...
Tek İstediğim  Ne Bir Eksik Ne Bir Fazla Bana Yaşattığın Her Şeyi İyi İse İyileri Kötü İse Kötüleri Sende Yaşa...
Hem Bu Dünyada Hem de O Alemde...

Aşk ki; Kor Ateştir, Düştü mü Yakar Can Evinden Seni...
Hangi Okyanusu İçersen İç Sönmez Tutuşturdu mu Bir Kez Kalbini...
Yeni Bir Umuttu Benimki, Eski Acıları Unutmak, Sil Baştan Başlamaktı Ama Hayallerime Kavuşamadım, Rüzgar Hep Savurdu Onları...
Bir Umuttu Benimki, Derdime Derman, Hastalıktan Kurtulmaktı, Yeniden Seyretmekti Hayatı Ama Bu Sefer Gülümseyerek...
Belki de Yanlış Düşlerdi Ya da Birer Serap...
Yaklaştığımı Sandığımda Aslında Hep Uzaklaştım...
Kavuşamadım, Yetişemedim Hayallerime...
Ben Hiç Bir Zaman Sevemedim Bu Hayatı ve Hiç Mutlu Olamadım Aşkın Yıkılmış Köprülerinde...
Hangi Sabaha Uyansam Güneş Hep Geç Kaldı Beni Isıtmak İçin
Hangi Geceye Uzansam Karanlık Kollarıyla Sardı Beni, Üşüttü...
Hangi Buluta Dokunsam Sırılsıklam Etti Yüreğimi...
Düşlerim Hiç Gerçek Olmadı Bu Umutsuzlar Şehrinde...
Ölümü Bile Ardıma Alacak Kadar Sevdi Kalbim Ama Hiç Bir Zaman Benim Olmadı...
Hep Sonbahar Akşamının Rüzgarlarına Bıraktı Yüreğimi...
O Hızla Sallayıp Düşürdü Beni Sevda Salıncağından...!
O Gün Yüreğimi Savurmuş, Savuşturmuştu...
Hatırlatmıştı Hiçliğimi...
Ondan Başka Bir Hayale Dalınmıyor Öyle Çarçabuk...
Aşkı Konduracak Yüzler Yok Oluyor... 
Etrafta Onsuzluktan Geçilmiyor...!
Niye Bu Yürek Hep Ona El Açıyor?!
Neden Onsuzlukla Başbaşa Kalıyor?!
Niye Onun Yüzünden Buralara Sığılmıyor?!
Buralarda Durulmuyor?!
Buralar O Olmayınca Buram Buram Onsuzluk Kokuyor?!
Sevdası Yamandı...
Rüzgarlarıyla Tanışmıştım Önce İçimi Cayır Cayır Kavuran...
O Bir Rüzgardı Kimi Zaman Ilık, Kimi Zaman Sert Esen...
Yüzüme Gün Işığının Vurduğu İlk Saatler Gibi Aydınlıktı...
Güneş Bir Başka Doğardı Onun Olduğu Günlerde...
Gecelerim Bir Başka Güzeldi, Rüyalarım Daha Bir Anlamlıydı...
Ayağımı Yerden Kesen Bir Güçtü Ruhunu Alıp Bulutlara Yükselten...
Ben Böyle Bir Sevda Yolunda Dikenlere Rağmen Yalın Ayak Yürüdüm...
Yürüdükçe Canım Yandı, Canım Yandıkça Sevdim, Sevdikçe Öldüm...
Ben Yandıkça Sancılar Gecelerimi Sardı...
Ben Alev Aldıkça, Sevda, Aşk Dedikçe İtildim...! 
Ne Kadar da Ucuza Satıldım...! 
Ne Kadar da Hafife Alındım...!
Kendimi Yitirmişliğim Onun Eseri...
Gurur Duysun Kendiyle...!
Gülüşlerimin Sebebiyken Katili Oldu Sevinçlerimin...
Nasıl Kıyabildi Böyle Masumca Sevene Bilmiyorum...
Artık Bir Bitişe Hazırlanıyorum...
Aynaya Her Baktığımda Biraz Daha Eksildiğimi Görüyorum...
Aklım Şaşkın Sevdam İse Deli ve Taşkın...
Görünmüyor Ama Narındayım Ben Aşkın...!
Yaz Yağmurları Kısa Sürer Benim Hayatımdaki Mutluluklarda Öyle...
Ben Ne Zaman Mutlu Oldum ki Hala Bekliyorum Mutluluğu...!
Suçlu Aramıyorum, Suçlu Benim, Bile Bile Ateşe Uçtum...
Yandığım İçin İtiraz Etme Hakkm Yok, Ben İstedim...!
Ağlamalıym Şimdi...
İçimi Boşaltıncaya Kadar Ağlamalıyım...
Haddimi Aştığım İçin Ağlamalıyım... 
Suçlu Aramamalıyım...
Sahip Çıkamadım Kalbime...
Bıraksaydım Yüreğim Buz Tutsaydı...
Bana mı Kalmıştı Onu Çözmek...!

Bende Yitirilmiş Bütün Güzel Duyguları Ayağa Kaldırdı... 
Geçmişi Unutturup Onla Anılara Daldırdı...
Gözlerinin Hapsinde En Ağır Cezayı Verdi Bedenime... 
Rüzgar Oldu Saçlarımı Okşadı...
Nefes Olup Ciğerlerime Doldu...
Çoğu Zamanda Gözlerindeki Yasak Bakışları Oldum... 
Elleri Oldum Umudu Tutmak İçin... 
Ama Anladım ki; Kalbi Olmam Gerekirmiş Beni Sevebilmesi İçin... 
Sevebilseydi Keşke...
Kırmasaydı Dallarımı...
Koparmasaydı Açmayan Çiçeklerimi...
Anlasaydı Beni Sevebilirdi Elbette Okyanus Mavisi Gözlerimi...
Sevebilirdi Onun İçin Atan Kalbimi...
Ona Susamış Bu Gönlü...
Ona Susamış Bu Çiçeği...
Çok Yoruldum Artık Onu Düşünmekten, Onu Hissetmekten, Hayaliyle Avunmaktan...
Yoruldum Bu Sonunu Göremediğim Hüzün Dolu Masalı Okumaktan... 
Aklımı Onda Bıraktığımdan Beri Fikrim Uyutmuyor Geceleri...
Aklımı Firara Veriyorum Sessiz Haykırışlarımla...
Cevaplayamadığım Sorularım Çok...
Kederlerim Hüzünlerle Dolu Ama Ben Onu Sevdiğime Hiç Pişman Olmadım...
Gönlüme Kelepçe Vurduğunda Gözlerimden Akan Yaşlarımı Yüreğimdeki Ateşle Kuruttum...
Onu Sevdiğimi Hiç İnkar Etmedim...
Yılların Bitiremediği, Hayatın Engel Olamadığı Bir Sevdaydı O Bende...
İmkansız Değildi Gökkuşağından Ona Ait Rengi Bulmak, Gülümsemesini İçimde Hissetmek...
Gözlerindeki Nemin Birazını, Kalbindeki Sızının Tamamını, Her Nefeste, Her Dokunuşta Kalbin Atışını Yüreğimde Hissetmek...
İmkansız Değildi Onu Doyasıya Sevmek, Ölesiye Özlemek...
Ruhumda, Kalbimin En Derinlerinde, Bedenimin En Ücra Köşelerinde İmkansızlığına Rağmen Hep Onu Yaşadım...
Öyle Zamanlar Geldi ki, Onunla Daldığım Hayalerden Çıkamadım...
Onunla Buluştuğumuz Gün Gökyüzünde Yüreklerimiz Çarpışmıştı...
Gözlerim Gözlerinin Girdabına Yakalanmıştı...
Parçalı Bulutlu Gözlerinden Kalbime Bir Yıldırım Düşmüştü...
Ölümcül Hastaya Yeniden Can Vermişti...
Hep Zayıf Anımda Vurdu Beni...
İzi Kalmış Bir Yara Gibi Dayanılmaz Bir Sızı Oldu Yüreğime... 
Önce Beni Benden Aldı Sonra Kalbimi, Umutlarımı, Hayallerimi, Sevinçlerimi ve Mutluluğumu...
Cemreler Suya Düştü... 
Çırılçıplak Kaldım Hüzünlerim de... 
Boynum Bükük, Rüzgarlar Esiyor Şimdi Üşüyen Gecelerime... 
Kirpiklerimin Penceresinden Yorgun Irmaklar Sızıyor...
Her Şeyi Unutsun Şimdi...
Onu Gördüğüm İlk Günü, Yaşadıklarımızı, Buram Buram Aşk Kokan Cümlelerimi, Gözlerine Baktıkça Yüzündeki Tebessümümü, Kaçamak Bakışlarımı, Sesini Duyduğumdaki Heyecanımı, Susmalarımı, Susmalarıma Gizlenen Gözyaşlarımı, Kahkahalarımın Ardında Gizlenen Hüzünlerimi Unutsun...
Hiç Yaşamamış Hiç Girmemiş Varsaysın Beni Yaşamına...
Sevmelerimi, Körü Körüne Bağlanmalarımı Unutsun...
Ve Eğer Yapabilirse Benim Yerime de Unutsn, Çünkü Ben Çok Denedim Beceremedim!
Onsuzluğa Giden Yolların Sessizliğinde Hüznü Yüklendim Sırtıma Gidiyorum...
Yol Uzun, Bedenim Halsiz, Ben Sensiz ve Artık Her Şey Anlamsız Biliyorum...
Ne Zaman Dönüp Bakmak İstesem Arkama, Arkamda Kimse Olmadığı Geliyor Aklıma, Tükenen Ümitlerle, Son Bulan Hayallerle ve Gözyaşlarımla Ağlıyorum...
Bir Sevda Masalıydı Yürekte Belki Ama Benim Hayallerime Tuz Biber Ekti...
Onun Kentinin Parlayan Akşamları Benim Şehrimi Hep Ağlattı...
Onun Kentinde Güneşler Doğarken Benim Şehrim Kapkaranlıktı...
Onun Kentinde Filizlenen Bir Sevda Benim Şehrimin Yaralarını Kanattı...
Şimdi Bu Şehrin Toprağında Yatıyor Bir Garip Sevdalı Ölü...
O Henüz Bilmiyor Ama "Sevda" Şehrimin Toprağında Gömülü...